Bence dua: Allahla kul arasında olan kovalent bağ. Bilirsiniz Kovalent bağ, iki atom arasında, bir veya daha fazla elektronun paylaşılmasıyla karakterize edilen kimyasal bağın bir tanımıdır. Yani kul ile Rabbi arasındaki irtbat ve yakarış, insanın atomlarına, hücrelerine varana kadar oluşan bir çağrışımdır. Tabi bubahsettiğimiz bireysel dualar. Birde kollektif dualarımız var bizim. Cenazede okuduğumuz, namazlarda şarta bağlanan, tahiyyat gibi, subhaneke gibi dualarımz vardır. Birde duvarlarımızı süsleyen, ama içeriğini bilmediğimiz metinler vardır dua diye. Karınca duası, bereket duası gibi. Hatta bazılarının cüzdanlarında taşıdığı dua metinleridir bunlar. Dün sosyal medya paylaşımlarında bir cümleye denk geldim. Bir arkadaşım paylaşmış. Kendisinemi ait, yoksa ona da komik geldiği içinmi paylaşmış bilemem ama, ifade aynen şöyle: “ yıllardır cüzdanımda bereket duası diye taşıdığım, ve sakladığım yazıyı tercüme ettirdim. Arap nakliye firmasnın iş ilanı çıktı. Gülmeyin gebertirim J)” komik ama traji komik. Çok üzüldüm kendi adıma, arkadaşım adına, ümmet adına. Bizim dualarımıza tercüman lazım olacağını hiç tahmin etmezdim. Tabi dil bilmezsen, dua bilmezsen, başkalarının duasına ve dua metinlerine muhtaçsan, farklı bir şey bekleyemezsin. Nerdn tutsan elinde kalacak bir mesele. Hangi birine üzülelim. Sırf arap dili bilmediğimizden ‘dua bilmediğimizi’ zannetmemizemi, Rabbimiz yalvarmak için başkalarına muhtaç oluşumuzamı, seher vaktinin kıymetini bilmeyip, bereket için dualara sarılışımızamı. Hangi birini söyleyeyim. Ama bir şeylerde söylemek gerekse şöyle söyleyeyim. Dua: “rabbiyle kulu arasında, aracısız, zamansız, mekansız, sınırsız, tarifsiz yalvarışıdır’. Bunun için başka bi aracıya, kuruma, hocaya, bilirkişiye, müftüye, alime, ulemaya gerek yok arkadaşlar. Her ne istiyorsan rabbinden direk isteyebilirsin.bunu asla unutmamak lazım. Medem komik diye paylaşılan bir paylaşımdan hareketl bu konuya değindik, konuyla ilgili başka bir tebessüm ettirecek bir şey anlatayım. Alipaşa caminin avlusunda mezarlıklar bulunur. Bir sabah namazında cemaat camiden çıkarken, geceden kalmış sarhoşun biri bu mezarların taşına oturmuş sesli bir şekilde dua ediyormuş. Cemaatten biri işgüzarlık olsun diye sarhoşa: “çık dışarı, halindende utanmadan gelip buraya oturmuş dua ediyorsun” der. Çok manidar bir cevap vermiş sarhoş. “niye gardaş, sendenmi istiyoruz”. Komik gibi gelsede, bence işin farkında olan bu sarhoşun ahvali, biz uyanıkların ahvalinden daha kıymetli gibi geliyor.