Olay geçtiğimiz Pazar akşamı Erzurum’un Aziziye İlçesi Dadaşkent semtinde meydana geldi. Dadaşkent Semti, Selçuklu Mahallesi, Yıldırım Beyazıt Caddesi üzerinde yolun sağına ve soluna park edilen, yirminin üzerinde aracın lastikleri kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce, kesici – delici alet kullanılarak patlatıldı. Sürücüler, araçlarının başına geldiklerinde gördükleri manzara karşısında adeta şoka uğradı. Mağdur olan araç sahiplerinin durumu bildirdikleri polis ekipleri incelemeler yaptı. Olayın faillerinin güvenlik ya da mobese kamerası bulunmayan bölgeyi özellikle seçtikleri dikkatlerden kaçmadı. Aracının iki lastiği birden kesilen vatandaş; “Mala zarar verme olayını gerçekleştirenler insan olamaz, bu araçların hepsi birer milli servettir. Nasıl bir zevk alıyor, haz duyuyorlar yaptıklarından? anlamak mümkün değil. Evimin mutfak masrafı için ayırdığım parayı satın almak zorunda kaldığım lastiklere verdim. Güvenlik güçlerimizin gerek kamera koyarak gerekse devriyelerini sıklaştırarak başka insanların mağdur olmasını önlemesi gerekiyor. Bu vicdansızlığı yapanları Allah’a havale ediyorum.” dedi.
Binlerce gece görevlisi göreve başladı. Emniyet Müdürlüğü’nün işine karışmak, onlara iş öğretmek haddime değil ama devriyelerin daha çok sakin, insan sirkülasyonunun az olduğu yerlerde yoğunlaştırılması, kamera bulunmayan cadde ve sokakların kontrol altında tutulması gerektiği kanaatindeyim.
Öte yandan geçen gün Yakutiye İlçesi Gez Mahallesi’nde bir esnaf arkadaşımı dükkânında ziyaret etmeye gittim. Aracımı yol kenarına son derece nizami bir şekilde park ettim. Çok değil 45 dakika sonra oradan ayrıldım aracımın yanına döndüğümde sol aynasının kırıldığını gördüm. Civarda güvenlik kamerası araştırdım ancak aracımın bulunduğu bölgeyi gösteren bir kamera maalesef bulamadım.
Aklıma bir çok ihtimal geldi. Çok yakından geçen bir araç da çarpıp kaçmış olabilirdi. Bisiklet ya da motosikletli de çarpmış olabilirdi. Son ihtimal kanı beş para etmez servet düşmanı bir asalak kasten yumruk vurarak kırmış olabilirdi.
Kasten değil de kaza sonucu bir sürücü, motosiklet ya da bisikletli çarptı diyelim. Araç sahibini araştırarak bulabilirdi. Hadi onu da bulamadın çok mu zor bir kağıda telefon numaranı yazarak en azından özür dilemek için seni aramasını istemek?
Üzüntüm odur ki toplum olarak vicdan adlı ahlaki eylem, diğer bir adıyla iç sesimizi kaybediyoruz. Allah hepimize vicdan merhamet versin.